Gerçek kişinin 5 yıldan uzun süredir elinde bulundurduğu arsayı, kat karşılığı teslimi sonrasında almış olduğu dairenin satışı, vergiye konu olabilmektedir. Şahıs sadece bir daire almış olsa ve bu daireyi satmış olsa, kazanç arızi nitelikte olacağından vergi doğmamaktadır. Ancak birden fazla dairenin satışı söz konusu olduğu zaman, gerçek kişinin gayrimenkul ticareti ile iştigal ettiği sonucuna varılmakta ve satış karları, gelir vergisine konu olmaktadır. Gelir vergisi ile 5 oranları arasında değişmekte olup, matrah arttıkça, vergi oranında artmaktadır. Dairelerin satışında vergi yükünden kaçabilmek adına bir zamanaşımından bahsedilemez. Arsa sahibi olan kişi, bir şirket olarak arsa teslimi yaparsa, karşılığında alacak olduğu dairelerin satışında elde edeceği kar oranında kurumlar vergisine tabi olacaktır. Bu noktada KDV gündeme gelir. Şirket, gayrimenkul ticareti ile iştigal edeceğinden KDV Kanunu'nun 17. maddesinde tanımlanmış istisnalardan yararlanamayacağından, gayrimenkulün niteliği ve büyüklüğüne bağlı olarak %1 veya oranında KDV hesaplama durumunda kalacaktır. Müteahhit firma, teslim edeceği daireleri fatura kesmeden kayıtlarından çıkamayacağından, fatura kesmek zorundadır. Gerçek kişi olarak arsa teslimi yapılmış ise faturanın gider yazılması söz konusu olmayacaktır. Ancak, şirket olarak arsa teslimi yapılmış ise karşılığında daire teslim alınmışsa, müteahhit firma dairelerin karşılığında fatura keserken, arsa sahibi firma ise arsa karşılığından fatura kesecektir. Böylelikle, gelir-gider etkisi doğmayacaktır. Müteahhit firma, arsa sahibinin keseceği arsa faturasını, dairelerin maliyetine alırken, arsa sahibi firma da müteahhit firmanın keseceği faturayı stoklarına veya sabit kıymetlerine alacaktır.